Basics of Risotto – Ris101

Yemek yapmaya tam olarak başlamamışken veya şöyle diyelim kendimi mutfakla tam olarak bütünleştirmemişken risotto yapmak çok zor, komplike ve sofistike gelirdi. Ama sonradan anladımki içine ne atsanız arborio pirinci sizi korur. Yani öyle birşey ki sanki arborio pirincini tam pişirdiğiniz zaman İtalyan yemeklerini sizden koruyor. En kötü ne atabilirim diye düşünün, onunla bütünleşip aromasını alıp ortaya çıkıveriyor.Umarım kendimi anlatabilmişimdir.

Ve ayrıyeten şunu farkettim ki bizim kendi pilavımızı pişirmek yer yüzünde varolan tüm pirinçli yemekleri yapmaktan daha zor. Tane tane, bembeyaz, diri ve tuzunu ayarlayabilmek her seferinde olmaz. Bir kere olsa bile bir dahaki sefere olmaz.

Neyse bu tarif şu şekilde içinde malzeme olamayan risotto pişirmenin temelimi anlatacağım ve bıraktığım noktadan istediğiniz malzemeleri ekleyerek sahneyi size bırakacağım. Tabi mutlaka bende tattığım denediğim tariflerin içinde bu tarife link vericeğim.

Not: Arborio pirinci normal pirinçten daha fazla nişastalı bir pirinç olup, piştiği zaman daha kıvamlı olur. Arborio pirincini artık her süpermarkette bulabilirsiniz. Genellikle vakumlanmış poşetlerde kiloluk olarak satıyorlar.

Öncelikle bildiğimiz eski tip orta boy su bardağı tam tamına side olarak servis edebileceğiniz iki kişilik risotto çıkaracaktır. 1.5 su bardağı ise iki anayemek boyutunda olup; 3ncü porsiyonuda çıkarabilmek size kalmıştır.

Risottonun olmazsa olmazı 1 adet orta boy soğan ve 4 iri diş sarımsağı küp küp doğrayın.Yarım yemek kaşığı tereyağ ile teflon tencerede yüksek ateşte kavurun (tencerenin geniş olması tercih sebebidir). Soğan şeffaflaşınca pirinci tavaya ekleyebilir ve yapıştırmayacağınıza güvenirseniz dilerdiğiniz kadar cızırdatabilirsiniz.

Tahta kaşık yardımı ile tencerenizi çizmeden hızlı hızlı çevirin. Ve ben hiç yapamadım ama pirinçleri kırmamaya özen gösterin. Tüm pirinç tanelerinin yağı çektiğine emin olduysanız artık su koyma işlemlerine başlayabiliriz. Tencerenin altını kısık ateşe getirmeyi unutmayın.

Herkes püf nokta filan der ama bu işin püf noktası yok olay suyun sıcak olmasında ve gereğinden fazla su koymayıp, durmadan karıştırmakta gizli. Bir kere tahta kaşık her zaman elinizde olsun ve hep karıştırın. Suyu; pirinç suyu çektiğinde yani kıvamı sütlaç gibi olduğunda ekleyebilirsiniz. Suyu sadece pirincin üstüne çıkacak kadar ekleyin. Bu işlemi pişene adar devam ettirin.

Piştiğine ara ara tadarak karar verebilirsiniz. Risottoda da al dente kavramı var. Dişe gelicek kadar sert ya da daha yumuşak tercih edebilirsiniz. Çok pişerse lapa, az pişerse taş gibi olur. Güzel olan su bittikçe eklediğiniz için suyun az ya da fazla gelmesi gibi birşey söz konusu değil.

Bunun bi sırası yok istediğiniz seferde şarabı, sıcak suyu veya et/tavuk suyunu da ekleyebilirsiniz. Beyaz şarabı -eğer elinizde fazla varsa pişmeye yakın birkaç sefer üst üste eklemeniz güzel tat verecektir. Kırmızı şarapta benim çok sevdiğim bir işe yarar. Hem tat hemde renk verir. Pirinçler mor ve kırmızı arası bir renge boyanıyor. Değişik oluyor.

Sonuç olarak 6 veya 7 kez su ekledikten sonra artık pişmiş olması gerekiyor. Piştikten sonra her türlü risottoya yapmanız gereken şey porsiyon başına 1 yk rendelenmiş parmesan peyniri eklemek olmalı. Çünkü hem kıvamı artırır hemde güzel bir tat verir.

Malzemeli olanları başka tariflerde paylaşacağım. Bu sadece risottoya başlangıç dersiydi.

2 comments

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s